Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar.
- Those young men are independent of their parents.
O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
- At that time, Mexico was not yet independent of Spain.
Ben daha özgür olmak istiyorum.
- I want to be more independent.
O, akıllı ve özgür bir kız.
- She's a smart and independent girl.
Büyük annem başına buyruk birisidir.
- My grandma is a very independent person.
Tom çok başına buyruktu.
- Tom was very independent.
Kendi ayakların üzerinde durmak bağımsız olmak anlamına gelir.
- To stand in your own feet means to be independent.
John ailesinden tamamen bağımsız olmak istedi.
- John wanted to be completely independent of his family.