indecision in speech or action

listen to the pronunciation of indecision in speech or action
الإنجليزية - التركية

تعريف indecision in speech or action في الإنجليزية التركية القاموس.

hesitation
tereddüt

O, hiç tereddüt etmeden kendi arabasını sattı. - He sold his own car without hesitation.

Biraz tereddütten sonra kitabı masaya koydu. - After some hesitation, he laid the book on the desk.

hesitation
ikircik
hesitation
ikircim
hesitation
duraklama
vacillation
tereddüt
hesitation
{i} duraksama

Mary duraksamadan buz gibi suya atladı. - Mary jumped into the icy water without hesitation.

Gerçek dövüşte, duraksamanın çok tehlikeli bir şey olduğunu unutmamalısın. - In real combat, you must not forget that hesitation is a very dangerous thing.

hesitation
{i} çekinme

Tom çekinmeden odaya girdi. - Tom entered the room without hesitation.

Tom çekinmeden arabasını sattı. - Tom sold his car without hesitation.

hesitation
{i} tereddüd
hesitation
{i} takılma
vacillation
{i} sallanma
vacillation
{i} bocalama
vacillation
{i} tereddüd
vacillation
{i} sendeleme
vacillation
{i} kararsızlık
الإنجليزية - الإنجليزية
vacillation
wavering
hesitation
indecision in speech or action

    الواصلة

    in·de·ci·sion in speech or ac·tion

    التركية النطق

    îndîsîjın în spiç ır äkşın

    النطق

    /əndəˈsəᴢʜən ən ˈspēʧ ər ˈaksʜən/ /ɪndɪˈsɪʒən ɪn ˈspiːʧ ɜr ˈækʃən/
المفضلات