Hayatımın en inanılmaz deneyimlerinden biriydi.
- It was one of the most incredible experiences of my life.
Tom inanılmaz şekilde.
- Tom is in incredible shape.
Onun kesinlikle harika olduğunu düşünüyorum.
- I think that's absolutely fabulous.
Siyah içinde harika görünüyorsun.
- You look fabulous in black.
Tek boynuzlu at efsanevi bir yaratıktır.
- The unicorn is a fabulous monster.
Harika bir iş yaptın.
- You did an incredible job.
O hikaye gerçek olmak için çok olağanüstü.
- That story is too incredible to be true.
Sen gerçekten olağanüstüsün.
- You're really incredible.
... incredible. ...
... or an incredible university network, ...