Bu makale, kelime hazinesini artırmak isteyenler için öneriler içerir.
- This article contains tips for those who are eager to increase their vocabulary.
Ülkenin yaşlanan nüfusunu telafi etmek için, hükümet doğum ve göç oranlarını önemli ölçüde artırmak için adımlar atmaya karar verdi.
- In order to compensate for the country's aging population, the government has decided to take steps to significantly increase birth and immigration rates.
Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.
- The output of this factory has increased by 20%.
1895 yılında kayıt tutmaya başlanmasından bu yana ABD'de ortalama sıcaklık 1.3 ° F ila 1.9 ° F artmıştır; bu artışın çoğu 1970 yılından bu yana meydana geldi.
- U.S. average temperature has increased by 1.3°F to 1.9°F since record keeping began in 1895; most of this increase has occurred since about 1970.
Arabaların sayısı artmakta.
- The number of cars is on the increase.
Dünyanın nüfusu bir yılda yüzde iki oranında artmaktadır.
- The population of the world increases at a rate of two percent a year.
Fiyatı arttırmak isterim.
- I would like to increase the price.
Şirket kâr payını arttırmak için ucuz iş gücü kullanıyor.
- This company uses cheap labor to increase its profit margins.
Yoksulluğun nedeni nüfus artışıydı.
- It was the increase in population that caused the poverty.
İşsizlikteki bu artış, durgunluğun bir sonucudur.
- This increase in unemployment is a consequence of the recession.
Arabaların sayısı artmakta.
- The number of cars is on the increase.
Trafik kazalarının sayısı artmaktadır.
- There has been an increase in the number of traffic accidents.
Kârlarımızı yükseltmek için ne yapabiliriz?
- What can we do to increase our profits?
Onlar Tom'un dozajını arttırdılar.
- They've increased Tom's dosage.
Fransız parfümleri üzerindeki vergiler, ABD'de arttırılmıştır.
- Taxes on French perfumes have been increased in the United States.
İthalatın ani yükselişine şaşırdık.
- We were surprised by a sudden increase in imports.
Günümüzde Avrupa ülkelerinin çoğunluğu sosyal demokratlar tarafından yönetilir ama aşırı sağda gözle görülür bir yükseliş var.
- Nowadays, the majority of European countries is ruled by social democrats, but there is a noticeable increase of right-wing extremism.
Dünya nüfusu yükselme eğilimindedir.
- The world's population tends to increase.
Yurtdışına giden öğrencilerin sayısı artmaktadır.
- The number of students going abroad is on the increase.
Arabaların sayısı artmakta.
- The number of cars is on the increase.
Gelecek yıl maaşlara zam yapılacak ama enflasyon yüzünden zammın çoğu eriyecek.
- Next year, the wages do increase, but most of the increase will disappear due to inflation.
Son zamanlarda, Japonya'da çalışan ya da okuyan yabancıların sayısı arttı.
- Recently, the number of foreigners working or studying in Japan has increased.
Fransız parfümleri üzerindeki vergiler, ABD'de arttırılmıştır.
- Taxes on French perfumes have been increased in the United States.
Fransız parfümleri üzerindeki vergiler, ABD'de arttırılmıştır.
- Taxes on French perfumes have been increased in the United States.
Onlar Tom'un dozajını arttırdılar.
- They've increased Tom's dosage.
Yaşamın maliyetini büyük ölçüde artırmıştır.
- The cost of life increased drastically.
Bu, ailenin gelirini artırdı.
- This has increased family income.
Fiyat artışları reel ve nominal büyüme oranları arasındaki farkı açıklar.
- Price increases explain the difference between the real and nominal growth rates.
... employer itself -- and we've significantly increased the ...
... So here's what I've done since I've been president. We have increased oil production ...