inclosed; confined

listen to the pronunciation of inclosed; confined
الإنجليزية - التركية

تعريف inclosed; confined في الإنجليزية التركية القاموس.

included
(Dilbilim) bağımlı
included
içerilen
included
(Bilgisayar) içeriği
included
dahil

O benim arkadaşlarımın arasında dahildir. - He is included among my friends.

Sinüs ve kosinüs fonksiyonları -1 ve 1 arasında bir değer alır (-1 ve 1 dahil). - The functions sine and cosine take values between -1 and 1 (-1 and 1 included).

included
{f} içer

Geçit töreni altı tane bando içeriyordu. - The parade included six marching bands.

DVD'nin kesilmemiş versiyonu sadece bir tane ekstra sahne içeriyordu. - The uncut version of the DVD only included one extra scene.

included
{f} dahil et

Genç çift Şükran Günü konuklarının arasına anne babalarını dahil etti. - The young couple included their parents among their Thanksgiving guests.

included
dahil et/kapsa
included
{f} dahil et: adj.dahil
included
{s} içinde

Tom’un da içinde olduğu talihsiz bir olaya hepimiz tanık olduk. - We are all witnessed the unlucky incident included Tom.

included
{f} içer: adj.dahil
الإنجليزية - الإنجليزية
included
inclosed; confined
المفضلات