Sami, çocukları için istikrarlı bir ortam sağlamak için çok sıkı çalıştı.
- Sami worked very hard to provide a stable environment for his children.
Tom neredeyse her gün ahırı temizler.
- Tom mucks out the stable almost every day.
Bu, ahırdaki en iyi at.
- This is the best horse in the stable.
Bellek değişmez değildir.
- Memory is not stable.
Leyla ahırdaki atlarını vurdu.
- Layla shot her horses in the stable.