Yabani kuşları izliyorum.
- I am watching wild birds.
Bir kütüğün altında bazı yabani mantarlar buldum.
- I found some wild mushrooms under the log.
Güneş vahşi bir renk aleviyle batıyor.
- The sun goes down in a wild blaze of color.
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
- Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
Bütçe hatalı ve gerçek dışı görünüyor.
- The budget appears to be inaccurate and unrealistic.
Bunun yanlış olduğuna inanıyorum.
- I believe this is inaccurate.
Onun verileri genellikle yanlıştır.
- His data is often inaccurate.
Bölge, manzarası ve yaban hayatı ile ünlüdür.
- The area is notable for its scenery and wildlife.
Tom bir yaban hayatı sığınma evi yaratmak için mülkünü bağışladı.
- Tom donated his estate to create a wildlife sanctuary.
Bütçe hatalı ve gerçek dışı görünüyor.
- The budget appears to be inaccurate and unrealistic.
Kalbi çılgınca çarpıyordu.
- His heart was beating wildly.
Tüketici fiyat endeksi çılgınca dalgalanıyor.
- The consumer price index has been fluctuating wildly.
Parti oldukça tenhaydı.
- The party was pretty wild.
The novice archer fired a wild shot and hit her opponent's target.
Well, I suppose you could say the weatherman was wide of the mark again then!.
... is inaccurate. ...