in zweifel ziehend

listen to the pronunciation of in zweifel ziehend
الإنجليزية - التركية

تعريف in zweifel ziehend في الإنجليزية التركية القاموس.

challenging
ilgi çekici

Bu çok ilgi çekici bir engel parkuru. - This is a very challenging obstacle course.

O ilgi çekici ve ben çok şey öğreniyorum. - It is challenging and I am learning a lot.

challenging
sorgula/meydan oku
challenging
(Ticaret) zorlayıcı
challenging
(Kanun) hakimi reddetme
challenging
(Ticaret) düşündürücü
challenging
{i} meydan okuma

Tom bana meydan okumaya devam etti. - Tom just kept challenging me.

Ben kendime meydan okumayı severim. - I love challenging myself.

challenging
{f} meydan oku

Tom neden Mary'ye meydan okuyor? - Why is Tom challenging Mary?

Ben kendime meydan okumayı severim. - I love challenging myself.

questioning
{f} sorgula

Polis onu sorgulamak için durdurduğunda Tom kaçmaya çalıştı. - When the police stopped him for questioning, Tom tried to make a run for it.

Polis sorgulama için birçok şüpheliyi göz altına aldı. - The police detained several suspects for questioning.

questioning
{i} sorgu

Otoritemi mi sorguluyorsun? - Are you questioning my authority?

Neden bizi sorguluyorsun? - Why are you questioning us?

challenging
meydan oku(mak)
questioning
sorgulama

Polis onu sorgulamak için durdurduğunda Tom kaçmaya çalıştı. - When the police stopped him for questioning, Tom tried to make a run for it.

Yargıç Dan Anderson, Linda'yı sorgulamaya başladı. - Judge Dan Anderson started questioning Linda.

questioning
sorgulayarak

Tom Mary'ye sorgulayarak baktı. - Tom looked questioningly at Mary.

challenging
dürtücü
challenging
(sıfat) boyun eğmez
challenging
büyüleyici

O gerçekten büyüleyici. - It's really challenging.

challenging
{s} boyun eğmez
challenging
kamçılayıcı
questioning
soran
questioning
sorgula/sor
questioning
sorar
ألمانية - الإنجليزية
impeaching
questioning
contesting
challenging
impugning
querying