Betty bir tenis oyununda bana meydan okudu.
- Betty challenged me to a game of tennis.
Ona bir oyunda meydan okudum.
- I challenged him to a game.
Polisler onu yakından sorguladı.
- The police questioned him closely.
Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
- Some board members questioned his ability to run the corporation.