Bu güzel bir girişim.
- It is a nice initiative.
O, bu girişime karşı çıkıyor.
- He opposes this initiative.
O sadece küçük bir holigan ama sadece onun biraz daha inisiyatifi olsa, o büyük bir suç lideri olabilir.
- He's just a petty hooligan, but if he had just a little more initiative, he could be a major criminal leader.
Başkan çalışanları kendi inisiyatifiyle hareket etmeye teşvik etti.
- The president urged employees to act on their initiative.
The second row shows that initiative states fill more constitutional offices by election than noninitiative states, and the difference is statistically significant after controlling for region and population.