Tom'un yüzünde şaşkın bir ifade vardı.
- Tom had a confused look on his face.
Tom'un yüzünde şaşkın bir ifade vardı.
- Tom had a confused expression on his face.
Sanırım Tom'un kafası karışmış.
- I think Tom is confused.
Tom biraz kafası karışmış görünüyor.
- Tom seems to be a tad confused.
Kafası karışmak kolaydır.
- It's easy to get confused.
Umutsuzum ve kafam karışık.
- I'm desperate and confused.
Tom tamamen kafası karışık.
- Tom is completely confused.
Tom'un masası kağıtlar ile darmadağın.
- Tom's desk is cluttered with papers.
Darmadağın bir evde yaşamak çok streslidir.
- Living in a cluttered home is very stressful.