in trotting

listen to the pronunciation of in trotting
الإنجليزية - التركية

تعريف in trotting في الإنجليزية التركية القاموس.

post
{i} memuriyet, görev
post
sonra

Hokkaido'ya hareket etmeyi bir sonraki aya erteledi. - He postponed leaving for Hokkaido until next month.

Tom savaş sonrası kuşağa aitti. - Tom belongs to the postwar generation.

post
vazife
post
(adam) göndermek
post

İşte, şimdi cümlen gelecek kuşaklara bırakıldı! - Here, your sentence is now consigned to posterity!

Biz her zaman işe giderken postaneye yakın yürürüz. - We always walk by the post office on the way to work.

post
postaya atmak
post
garnizon
post
(yarışta) başlama/bitiş çekidi
post
nöbet
post
{f} görevlendirmek
post
{f} yerleştirmek [ask.]
post
{f} bilgi vermek
post
{f} geçirmek (kayıt)
post
{f} atamak
post
{f} aydınlatmak
post
{f} afişle ilan etmek
post
{f} afişe etmek
post
kışla/posta/direk
post
(kayıtları) günlük defterden ana
post
{i} yabancıların kurduğu alışveriş yeri
الإنجليزية - الإنجليزية
post
in trotting

    الواصلة

    in trot·ting

    التركية النطق

    în trätîng

    النطق

    /ən ˈträtəɴɢ/ /ɪn ˈtrɑːtɪŋ/
المفضلات