in this place, as in: she came here to study

listen to the pronunciation of in this place, as in: she came here to study
الإنجليزية - التركية

تعريف in this place, as in: she came here to study في الإنجليزية التركية القاموس.

here
burda

Tom'u burdan uzaklaştır. - Get Tom away from here.

Sen burda bir öğrenci değil misin? - Aren't you a student here?

here
bunda

Peki bundan sonra ne olacak? - Where do we go from here?

Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum. - I'm glad you're here to help me with this.

here
(Bilgisayar) burayı

Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler. - Cuckoos visit here in spring.

Lütfen burayı imzalayın. - Please sign your name here.

here
Here goes! işte başlıyorum
here
işte

Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı. - Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.

İşte sizin için biraz haber. - Here's some news for you.

here
burada

Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın. - Please don't leave valuable things here.

Sonsuza dek burada kalamam. - I can't stay here forever.

here
buraya

Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti. - It is five years since we moved here.

Arabanızı buraya park edemezsiniz. - You can't park your car here.

here
hey

Hey, lütfen bana burada yardım eder misin? - Hey, could you give me a hand over here, please?

Hey, hemen buraya gelebilir misin? - Hey, could you come up here right away?

here
geldin mi? işte! Look here
here
halihazIrda
here
z. burada; buraya; burası
here
bu dünyada
here
Ha
here
BurayaBaksana
here
here and there şurada burada
here
bu hayatta
here
şimdiki halde
الإنجليزية - الإنجليزية
here
in this place, as in: she came here to study
المفضلات