الإنجليزية - التركية
تعريف in the name of في الإنجليزية التركية القاموس.
- yerine
- onun adına
- hakkı için
- adına
İsa Mesih ve Kral Charles adına buradayız.
-We are here in the name of Jesus Christ and King Charles.
Fadıl, aşk adına iğrenç bir suç işledi.
-Fadil commited a heinous crime in the name of love.
- 1. adına, namına, yerine. 2. başı için, hakkı için, aşkına
- namına
- aşkına
- başı için, hakkı için, aşkına. in the nature of things doğal olarak, tabiatıyla
- başı için
- on behalf of
- in adına
- on behalf of
- -in namına
- on behalf of
- -in yararına
- on behalf of
- tarafından
Bay Simon tarafından arıyorum sizi.
-I'm calling you on behalf of Mr. Simon.
- on behalf of
- yerine tarafından
- on behalf of
- yararına
- on behalf of
- -in adına
- on behalf of
- adına
Avukat müvekkili adına ikna edici bir şekilde konuştu.
-The lawyer spoke convincingly on behalf of his client.
Şirketimizin adına bir konuşma yaptı.
-He made a speech on behalf of our company.
- on behalf of
- namına
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف in the name of في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- Under the designation or excuse of
This repression is justified in the name of security.
- Under the name or possession of
He put the house in the name of his children.
- With appeal to; often used to introduce oaths
In the name of all things sacred, please stop that screaming!.
- By the authority of
In the name of the law, come out with your hands up.
- on behalf of
in the name of
التركية النطق
în dhi neym ıvالنطق
/ən ᴛʜē ˈnām əv/ /ɪn ðiː ˈneɪm əv/
Resimler
فيديوهات
... name of the Google group of these students and, bam, all ...
... Englishman by the name of Edmund Haley. Everyone was talking about the comet, so Edmund Haley, ...
السابق
المفضلات