in the direction of

listen to the pronunciation of in the direction of
الإنجليزية - التركية

تعريف in the direction of في الإنجليزية التركية القاموس.

along
boyunca

Bütün duvar boyunca karalamalar vardı. - There were scribbles all along the wall.

Onun bordür boyunca yürüdüğünü gördüm. - I saw her walking along the kerb.

along
yanına

Kamerayı yanına almayı unutma. - Don't forget to take along the camera.

along
ileriye
along
beraberine
along
yanısıra
along
süresince
along
orada
along
buraya

Köpeğimi yanımda getireceğim böylece onunla tanışabilirsin. Ne! Buraya hayvan getirmeye yeltenme! - I'll bring my dog along, so you can meet him. What?! Don't you dare bring that animal here!

Tom'u kim buraya davet etti? - Who invited Tom along?

along
kıyısında
along
(Ticaret) alonj
along
orada/oraya
along
birlikte

Kalabalık ile birlikte gidin. - Go along with the crowd.

Benim Japon öğretmenim fiil çekimlerini hatırlamamıza yardımcı olan bir şarkı kullanırdı. Hiç kimse gerçekten birlikte söylemezdi. - My Japanese teacher used to use a song to help us remember verb conjugations. No one really sang along.

along
yanında

Yanında okuyacak bir şey getir. - Bring along something to read.

Akşam yemeğinden sonra, gitarını yanında getir ve biz şarkı söyleyeceğiz. - After dinner, bring your guitar along and we'll sing.

along
alongshore kıyı boyunca
along
bordasına
along
yanı sıra

Tokyo'nun yanı sıra Osaka bir ticaret merkezidir. - Along with Tokyo, Osaka is a center of commerce.

along
ileri
الإنجليزية - الإنجليزية
{e} along
towards the point toward which something faces or moves
in the direction of

    الواصلة

    in the di·rec·tion of

    التركية النطق

    în dhi dayrekşîn ıv

    النطق

    /ən ᴛʜē dīˈreksʜən əv/ /ɪn ðiː daɪˈrɛkʃɪn əv/

    فيديوهات

    ... not retaining bloated Cold War era stockpiles, but rather we're moving in the direction of ...
    ... direction of--of reducing our nuclear stockpiles, but Iran and North Korea and countries like ...
المفضلات