in the course of

listen to the pronunciation of in the course of
الإنجليزية - التركية
boyunca

Geçen yıl boyunca, fiyatları ikiye katlandı. - In the course of the past year, prices have doubled.

Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti. - Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.

(Konuşma Dili) süresince
seyrinde
esnasında
sırasında

O, seyahatleri sırasında çok sayıda etkileyici insanlarla tanıştı. - He met many fascinating people in the course of his travels.

during
{e} boyunca

Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır. - The island is covered with ice and snow during the winter.

O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı. - He has been working during the whole day.

during
süresince

Kıtlık süresince birçok köylü öldü. - Many peasants died during the drought.

Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum. - I'd like to go to Takayama during festival time.

during
sırasında

Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler. - The pupils listened eagerly during his speech.

Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim. - I'm just going to rest during the summer vacation.

during
{e} esnasında

Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız. - You must not speak Japanese during the class.

Birçok köylü kuraklık esnasında öldü. - Many peasants died during the drought.

during
{e} boyunca, süresince, esnasında, zarfında, -de
during
müddetince
during
sürece
during
{e} iken
in course of
sırasında
during
süresinde
during
müddetçe
in course of
devam etmekte
during
during esnasında
during
de
during
edat esnasında
the course of
tabii
الإنجليزية - الإنجليزية
during
in the course of

    التركية النطق

    în dhi kôrs ıv

    النطق

    /ən ᴛʜē ˈkôrs əv/ /ɪn ðiː ˈkɔːrs əv/

    فيديوهات

    ... and we've already had a great opportunity over the course of the last year to make some ...
    ... goes to Harvard earns more money in the course of their career ...
المفضلات