in the course of

listen to the pronunciation of in the course of
الإنجليزية - التركية
boyunca

Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti. - Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.

Bir yıl boyunca oğlum daha da güçlendi. - In the course of a year my son grew stronger.

(Konuşma Dili) süresince
seyrinde
esnasında
sırasında

O, seyahatleri sırasında çok sayıda etkileyici insanlarla tanıştı. - He met many fascinating people in the course of his travels.

during
{e} boyunca

Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı. - Roger worked at any job he could find during the day.

Ben yaz boyunca amcamın evinde kaldım. - I stayed at my uncle's during the summer.

during
süresince

Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler. - They went skiing during their date.

Ders süresince telefonu çaldı. - Her cellphone rang during class.

during
sırasında

Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler. - The pupils listened eagerly during his speech.

Ders sırasında Japonca konuşmamalısınız. - You must not speak Japanese during the class.

during
{e} esnasında

Birçok köylü kuraklık esnasında öldü. - Many peasants died during the drought.

O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu. - He kept a diary during the trip.

during
{e} boyunca, süresince, esnasında, zarfında, -de
during
müddetince
during
sürece
during
{e} iken
in course of
sırasında
during
süresinde
during
müddetçe
in course of
devam etmekte
during
during esnasında
during
de
during
edat esnasında
the course of
tabii
الإنجليزية - الإنجليزية
during
in the course of

    التركية النطق

    în dhi kôrs ıv

    النطق

    /ən ᴛʜē ˈkôrs əv/ /ɪn ðiː ˈkɔːrs əv/

    فيديوهات

    ... and we've already had a great opportunity over the course of the last year to make some ...
    ... goes to Harvard earns more money in the course of their career ...
المفضلات