in or to all places or situations

listen to the pronunciation of in or to all places or situations
الإنجليزية - التركية

تعريف in or to all places or situations في الإنجليزية التركية القاموس.

wherever
nerede ise
wherever
nereye

Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz. - Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.

O nereye giderse ünü onunla birlikte gider. - His reputation goes with him wherever he goes.

wherever
nerede

Tom nerede isterse yiyebilir. - Tom may eat wherever he wants to.

Nereye gidersen git, nereden geldiğini unutma. - Wherever you go, don't forget where you came from.

wherever
her nereye

Her nereye gitse, oldukça sevilir. - Wherever she goes, she is well liked.

Her nereye gitsem kameramı yanımda götürürüm. - I take my camera with me wherever I go.

wherever
her nerede

Her nerede söylersen, Tom. - Wherever you say, Tom.

wherever
bağ. (Zarf olarak kullanılan yancümlenin başında bulunur.): Go wherever you like. Nereye istersen git. Wherever possible she tries to help
wherever
(bağlaç) nerede olursa, her nerede, her nereye
wherever
her nere

Her nereye gitse, oldukça sevilir. - Wherever she goes, she is well liked.

Her nereye istersen gidebilirsin. - You can go wherever you want to go.

wherever
conj. nerede olursa
wherever
nerede olursa

Biz nerede olursa olsun bize yöneltilen teröre hızlı ve kararlı bir şekilde cevap yeteneğine sahip olacağız. - We shall have the ability to respond rapidly and decisively to terrorism directed against us wherever it occurs.

Nerede olursa bir şekerleme yapabilirim. - I can take a nap wherever.

الإنجليزية - الإنجليزية
wherever
in or to all places or situations

    التركية النطق

    în ır tı ôl pleysız ır sîçueyşınz

    النطق

    /ən ər tə ˈôl ˈplāsəz ər ˌsəʧo͞oˈāsʜənz/ /ɪn ɜr tə ˈɔːl ˈpleɪsəz ɜr ˌsɪʧuːˈeɪʃənz/
المفضلات