Onun gelme ihtimaline karşı hazır olsan iyi olur.
- You had better be ready in case he comes.
Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al.
- Take your coat in case it rains.
Yangın olduğu takdirde bu butona bas!
- Push this button in case of fire!
Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız.
- You'll have to take his place in case he can't come.
Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al.
- Take an umbrella with you in case it begins to rain.
Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.
- I locked the door, in case someone tried to get in.
Yangın durumunda, 119'u çevir.
- In case of fire, dial 119.
Yangın durumunda, bu düğmeye basın.
- In case of fire, press this button.
In case of emergency, break glass.
... than the government will ever be. Your example of the Cleveland clinic is my case in point, ...
... There's case studies all over the medical literature of ...