Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
- Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Tom onun yerine Mary'nin terfi alması gerçeğine kızdı.
- Tom resented the fact that Mary got the promotion instead of him.
Onun yerine ablası onlarla gitti.
- Instead of her, her sister went with them.
He walked to school instead of taking the car.