in lieu of; in place of; rather than

listen to the pronunciation of in lieu of; in place of; rather than
الإنجليزية - التركية

تعريف in lieu of; in place of; rather than في الإنجليزية التركية القاموس.

instead of
yerine

Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al. - Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.

Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar. - In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.

instead of
maktansa
instead of
mek yerine
instead of
(İnşaat) onun yerine

Tom onun yerine Mary'nin terfi alması gerçeğine kızdı. - Tom resented the fact that Mary got the promotion instead of him.

Onun yerine ablası onlarla gitti. - Instead of her, her sister went with them.

instead of
ivazına
instead of
(önek) -in yerine
الإنجليزية - الإنجليزية
instead of

He walked to school instead of taking the car.