الإنجليزية - التركية
تعريف in haste; with speed or quickness; speedily; nimbly في الإنجليزية التركية القاموس.
- hastily
- apar topar
- hastily
- aceleyle
Kızı aceleyle sarı evin arkasında saklandı.
-His daughter hastily hid behind the yellow house.
O, aceleyle valizini hazırladı.
-He hastily packed his bags.
- hastily
- telaşla
- hastily
- süratle
- hastily
- aceleci bir şekilde
- hastily
- alelacele
Meseleyi daha tam anlamadan, alelacele fikrini söyledi.
-Before understanding the situation clearly, he hastily gave his opinion.
- hastily
- acilen
O acilen isimlerimizi not etti.
-He hastily wrote down our names.
- hastily
- acele
Kızı aceleyle sarı evin arkasında saklandı.
-His daughter hastily hid behind the yellow house.
Tom aceleyle valizini hazırladı.
-Tom hastily packed his suitcase.
- hastily
- z. aceleyle
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف in haste; with speed or quickness; speedily; nimbly في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- hastily
in haste; with speed or quickness; speedily; nimbly
الواصلة
in haste; with speed or quickness; speedily; nim·blyالنطق
Resimler
السابق
المفضلات