in every place, in every location

listen to the pronunciation of in every place, in every location
الإنجليزية - التركية

تعريف in every place, in every location في الإنجليزية التركية القاموس.

everywhere
her yer

Ona her yerde baktılar, ama hiçbir yerde bulamadılar. - They looked everywhere for him, but couldn't find him anywhere.

Bunlar her yerde satılıyor. - These are on sale everywhere.

everywhere
her tarafta

Her tarafta insanlar var. - We have people everywhere.

everywhere
her taraf

Her tarafta insanlar var. - We have people everywhere.

Her tarafım kaşınıyor. - I feel itchy everywhere.

everywhere
her yerde

Ayırdedilebilir bir işlev her yerde süreklidir. - A function that is differentiable everywhere is continuous.

Bunlar her yerde satılıyor. - These are on sale everywhere.

everywhere
ıf.her yerde: prep.her yer
everywhere
dağ taş
everywhere
sağda solda
everywhere
her yere

Polis her yere baktı ve Tom'la ilgili hiçbir iz bulamadı. - The police looked everywhere and could find no trace of Tom.

Köpeğim her yere benimle birlikte gider. - My dog goes everywhere with me.

الإنجليزية - الإنجليزية
everywhere
in every place, in every location
المفضلات