Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.
- There is usually a cool breeze here in the evening.
Akşamleyin seni arayacağım.
- I'll call you in the evening.
Geceleri oğlum için kitap okurum.
- In the evening, I read my son a book.
Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor.
- My grandmother goes for a walk in the evening.
Genellikle sabah kahve, akşam çay içerim.
- In the morning I usually drink coffee, in the evening I drink tea.
... Well yeah, evening here. ...
... DAVID BECKHAM: Good evening. ...