in case of

listen to the pronunciation of in case of
الإنجليزية - التركية
halinde

Yangın olması halinde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

Zorluk olması halinde, sorabilirsin. - In case of whatever difficulty, you may ask.

olması halinde

Yangın olması halinde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

Zorluk olması halinde, sorabilirsin. - In case of whatever difficulty, you may ask.

durumunda

Yangın durumunda, çanı çal. - In case of fire, ring the bell.

Yangın durumunda, 119'u çevir. - In case of fire, dial 119.

vukuu halinde
(Konuşma Dili) koşulunda
takdirde

Yangın olduğu takdirde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

olduğu taktirde
olursa

Sorun olursa, lütfen beni arayın. - In case of trouble, please call me.

Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur. - Always keep a bucket of water handy, in case of fire.

-dığı takdirde
anında
durumunda. durum anında. or: in case of emergency break the windows: Acil durumda camları kırınız
halinde: In case of fire press this button. Yangın anında bu düğmeye basın. in case of emergency acil durumda
olduğu takdirde

Yangın olduğu takdirde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

in case
takdirde: In case it's necessary, I can work late. Gerektiği takdirde geç vakte kadar çalışabilirim
in case
eğer diye
in case
ihtimaline karşı

Nakliyatın gecikme ihtimaline karşı özel gecikme sigortamız var. - In case the shipment is delayed, we have special delay insurance.

Onun gelme ihtimaline karşı hazır olsan iyi olur. - You had better be ready in case he comes.

in case
(Fiili Deyim ) -dığı takdirde
in case
takdirde

Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız. - You'll have to take his place in case he can't come.

Yangın olduğu takdirde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

in case
ise
in case
diye

Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim. - I locked the door, in case someone tried to get in.

Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur. - Always keep a bucket of water handy, in case of fire.

in case
şayet
in case
-sı halinde
in case
-sı durumunda
in case
durumunda

Yangın durumunda bu camı kır. - Break this glass in case of fire.

Yangın durumunda, 119'u çevir. - In case of fire, dial 119.

in the case of
(Konuşma Dili) olayında
in the case of
(Konuşma Dili) halinde
in the case of
durumundaki gibi
in case
takdirde: - İ can work late in case it's necessary.Gerektiği takdirde geç vakte kadar çalışabilirim
in case
olur diye, ...-ir diye
in case
dolayısıyla
in the case of
durumunda
in case
vuku halinde
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف in case of في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

in case
In the event; should there be a need

In case of emergency, break glass.

in case
by chance that, if
in case
if there happens to be need; "in case of trouble call 911"; "I have money, just in case"
in case
if there happens to be need; "in case of trouble call 911"; "I have money, just in case
in the case of
in the matter of, concerning, regarding
in case of

    التركية النطق

    în keys ıv

    النطق

    /ən ˈkās əv/ /ɪn ˈkeɪs əv/

    فيديوهات

    ... Because we have the case of the 2011, it occurred in March ...
    ... In our case, of course, was we depend on NGOs. ...
المفضلات