Aniden yağmur yağmaya başladı.
- Suddenly, it started to rain.
Aniden yağmur yağmaya başladı.
- Suddenly it began to rain.
O birdenbire çok mutlu oldu.
- He was suddenly very happy.
Dewey birdenbire bir kahraman oldu.
- Dewey was suddenly a hero.
Köprü ansızın yıkıldı.
- The bridge suddenly gave way.
İki yıl önce kardeşimin ansızın ölmesinden beri, yengem onun kendisine bıraktığı küçük mücevher dükkanına gitmeye devam etti.
- Since my brother died suddenly two years ago, my sister-in-law has valiantly kept going the small jewellery store he left her.
Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı.
- Tom's heart suddenly began to beat faster.
Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz.
- To our great surprise, he suddenly resigned.