Muhtemelen sorunun kolay bir çözümü vardır.
- There is probably an easy solution to the problem.
Yarın muhtemelen kar yağacak.
- It will probably snow tomorrow.
Galiba sen beni hatırlamıyorsun.
- You probably don't remember me.
Bu kış galiba çok soğuk olacak.
- This winter will probably be very cold.
Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
- But probably I'll be the last, which is a pity.
Tom büyük olasılıkla kayboldu.
- Tom is probably lost.
Tom büyük olasılıkla haklıydı.
- Tom was probably right.
Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
- But probably I'll be the last, which is a pity.
Ben belki de senden daha açım.
- I'm probably hungrier than you are.
Belki de Tom'a bu soruyu sormamalıydım.
- I probably shouldn't have asked Tom that question.