Gitmene izin veriyorum. - I'm allowing you to go.
Gitmene izin veriyorum.
I'm allowing you to go.
Tom her pazartesi onun bisikletini ödünç almama izin veriyor. - Tom has been allowing me to borrow his bicycle every Monday.
Tom her pazartesi onun bisikletini ödünç almama izin veriyor.
Tom has been allowing me to borrow his bicycle every Monday.