Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
- Some young Japanese people prefer being single to being married.
Evliyim ve iki çocuğum var.
- I am married and have two children.
Tom ve Mary'nin on üç yıllık mutlu bir evlilikleri var.
- Tom and Mary have been happily married for thirteen years.
Evlilik hayatına alışmak uzun zaman alır.
- It takes a lot of time getting used to married life.
Lisa Lillien, Dan Schneider ile evlenmiştir.
- Lisa Lillien is married to Dan Schneider.
Onunla Haziran'da evleneceğim.
- I'm getting married to her in June.