in a state of marriage; having a wife or a husband

listen to the pronunciation of in a state of marriage; having a wife or a husband
الإنجليزية - التركية

تعريف in a state of marriage; having a wife or a husband في الإنجليزية التركية القاموس.

married
evli

Felicja, Łazarz adında yakışıklı bir adamla evli. - Felicja is married to a handsome man called Lazarz.

Evliyim ve iki çocuğum var. - I am married and have two children.

married
(sıfat) evli
married
evlilik

Evlilik yaşam şekilleri çok değişiyor. - Patterns of married life are changing a lot.

Tom ve Mary'nin on üç yıllık mutlu bir evlilikleri var. - Tom and Mary have been happily married for thirteen years.

married
evlilikle ilgili
married
{f} evlen

O, Kanadalı bir kızla evlendi. - He married a Canadian girl.

Onunla Haziran'da evleneceğim. - I'm getting married to her in June.

married
marry evlendir/evlen
married
evliliğe veya evlilere
married
{s} to ile evli
married
{s} evliliğe/evlilere özgü
الإنجليزية - الإنجليزية
married
in a state of marriage; having a wife or a husband
المفضلات