Küresel düşünün ama yerel olarak hareket et. - Think globally but act locally.
Küresel düşünün ama yerel olarak hareket et.
Think globally but act locally.
Kanolar yerel olarak kiralanabilir. - Canoes can be rented locally.
Kanolar yerel olarak kiralanabilir.
Canoes can be rented locally.
Bu kıyafetler yöresel olarak yapılırlar. - These clothes are made locally.
Bu kıyafetler yöresel olarak yapılırlar.
These clothes are made locally.