in a narrow sense

listen to the pronunciation of in a narrow sense
الإنجليزية - التركية
dar anlamda
in a sense
bir anlamda

Onun söylediği bir anlamda doğru. - What she says is right in a sense.

Bir anlamda, böyle bir siyasi harekete bir devrim denilebilir. - In a sense, such a political movement may be called a revolution.

in a sense
yani
in a sense
bir bakıma

Bir bakıma, o doğrudur. - In a sense, it is true.

Sanırım onun söylediği bir bakıma doğru. - I think what he said is true in a sense.

الإنجليزية - الإنجليزية
in a narrow sense

    الواصلة

    in a nar·row sense

    التركية النطق

    în ı närō sens

    النطق

    /ən ə ˈnarō ˈsens/ /ɪn ə ˈnæroʊ ˈsɛns/
المفضلات