in a late stage of development; greatly developed beyond an initial stage

listen to the pronunciation of in a late stage of development; greatly developed beyond an initial stage
الإنجليزية - التركية

تعريف in a late stage of development; greatly developed beyond an initial stage في الإنجليزية التركية القاموس.

advanced
{s} ileri

Osteoporoz ileri yaşlarda daha yaygındır ve genellikle menopoz sonrası kadınlar için bir sorundur. - Osteoporosis is more common in advanced age, and is often a concern for post-menopausal women.

O, Boston'dayken Tom'un ileri sınıflarından birine öğretmenlik yapacağım. - I'm going to teach one of Tom's advanced classes while he's in Boston.

advanced
ileri düzeyde
advanced
(Ticaret) geliştirilmiş
advanced
(Bilgisayar) gelişmiş ileri
advanced
(Ticaret) tekamül ettirilmiş
advanced
{f} ileri git
advanced
{f} ilerle

Ordu nehir boyunca yavaşça ilerledi. - The army slowly advanced across the river.

Askerler şehre doğru ilerledi. - The soldiers advanced toward the town.

advanced
öne al/ilerle
advanced
{f} ileri git: adj.gelişmiş
advanced
{f} ilerle: adj.gelişmiş
advanced
{s} modern
advanced
{s} öncü
advanced
{s} ilerlemiş

Onun ilerlemiş yaşı onun bir iş bulmasını engelliyor. - His advanced age prevents him from getting a job.

advanced
{s} gelişmiş

Japonya teknolojik olarak, en gelişmiş ülke oluyor. - Japan is becoming the most advanced country technologically.

Bu ülkenin askerî gücü çok gelişmiştir. - The military power of this country is very advanced.

الإنجليزية - الإنجليزية
advanced
in a late stage of development; greatly developed beyond an initial stage

    الواصلة

    in a late stage of development; great·ly de·vel·oped be·yond an in·i·tial stage

    النطق

المفضلات