تعريف in a heavy manner في الإنجليزية التركية القاموس.
- in a manner
- sanki
- heavily
- ağır bir biçimde
- heavily
- ağırca
- heavily
- ağır
Ağır şekilde sakinleşmiştim.
-I was heavily sedated.
Benim karaciğerim ağır biçimde hasar görmüştür.
-My liver is heavily damaged.
- in a manner
- bir şekilde
- heavily
- çok
Tom Mary ile tanışmadan önce, çok içerdi.
-Before Tom met Mary, he drank heavily.
Bill babasının çokça sigara içmesinden nefret ediyor.
-Bill hates his father smoking heavily.
- heavily
- aşırı derecede
Tom aşırı derecede nefes alıyordu.
-Tom was breathing heavily.
Aşırı derecede yağmur yağıyor.
-It is raining heavily.
- heavily
- ağır şekilde
Bina yangında ağır şekilde hasar gördü.
-The building was heavily damaged by fire.
Ağır şekilde sakinleşmiştim.
-I was heavily sedated.
- heavily
- şiddetle
Tom şiddetle öksürmeye başladı ve onun sağlığı hakkında endişeliyim.
-Tom has started coughing heavily and I'm worried about his health.
Otobüs yukarı ve aşağı şiddetle sarstı.
-The bus rocked heavily up and down.
المصطلحات ذات الصلة
تعريف in a heavy manner في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- heavily
- in a manner
- in a way, in a fashion