O aslında serbest piyasa sistemini destekledi.
- He basically supported the free market system.
Aslında kendi başıma olmayı tercih ederim.
- I basically prefer being by myself.
O temelde onunla aynı görüşte olmayan birisini komünist olarak ilan eder.
- He basically declares anyone who doesn't agree with him a Communist.
Temelde ben dürüst bir insanım.
- Basically, I am a honest person.
Temel olarak planını seviyorum.
- I basically like your plan.
Temel olarak, fikrine katılıyorum.
- Basically, I agree with your opinion.
They've added some fancy features, but it's basically still a car.