in a direction to, nearly

listen to the pronunciation of in a direction to, nearly
الإنجليزية - التركية

تعريف in a direction to, nearly في الإنجليزية التركية القاموس.

towards
-e doğru
towards
{e} e doğru
towards
{e} karşı

Ona karşı duygularımız karışık. - Our feelings towards him are mixed.

Ona karşı tavrım değişti. - My attitude towards him changed.

towards
sularında
towards
doğrultusunda
towards
ile ilgili
towards
-e karşı
towards
akşam üzeri
towards
tarafına doğru

Tom Mary ile ilgilenmediğini söyledi fakat o her zaman onun bulunduğu odanın tarafına doğru bakıyor gibi görünüyordu. - Tom said he wasn't interested in Mary, but he seemed to always be looking towards the side of the room where she was.

towards
{e} bak. toward
towards
{e} yönünde
towards
için

Biz hepimiz kendi aramızda ve hayvanlara karşı eşitlik için çabalamalıyız. - We should all strive for equality amongst ourselves and towards animals.

O,ona karşı sevgisini kaybettiği için değil onu sevdiği için saçını kestirdi. - She got her hair cut because she likes it not because she had lost her love towards it.

towards
doğru

Tom ve arkadaşları sahile doğru gitti. - Tom and his friends headed towards the beach.

Kadın sandalyeden kalktı ve kapıya doğru baktı. - The woman stood up from the chair and looked towards the door.

towards
towards evening akşama doğru
towards
{e} e yakın
towards
{e} e karşı
towards
yakın
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} towards
in a direction to, nearly
المفضلات