imzalı

listen to the pronunciation of imzalı
التركية - الإنجليزية
signed; autographed; endorsed (check)
imza
signature

May I have a signature? - Ben bir imza alabilir miyim?

The people were in a line to get the signature of the president. - İnsanlar, Devlet Başkanı'nın imzasını almak için sıraya girdiler.

imza
(Bilgisayar) signed

France had signed a secret treaty with Spain. - Fransa İspanya ile gizli bir antlaşma imzaladı.

The Florida treaty was signed in February 1819. - 1819 yılının Şubat ayında Florida antlaşması imzalandı.

imza
signing

Tom is signing documents. - Tom belgeleri imzalıyor.

I am signing my contract. - Sözleşmemi imzalıyorum.

imza
(Argo) john hancock
imza
sign

All you have to do is sign this paper. - Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.

Could you sign here, please? - lütfen burayı imzalar mısınız?

imza
autograph

Could I get your autograph? - İmzanızı alabilir miyim?

I'm going to ask him for an autograph. Do you have anything to write with? - Onun bir imzasını isteyeceğim. Yazmak için bir şeyin var mı?

imza
signing: Şirketin çeklerini imza yetkisi var. She has the authority to sign the company's checks
imza
signature, person's name written with his/her own hand; autograph
imza
signature; autograph
imza
writer, author
imza
ratification
التركية - التركية
Yazarı belirtilmiş
İmza edilmiş
İmza edilmiş: "Sözü, bugünkü imzalı senetlerden daha sağlam olan eski Türk ticcarlarının sözü..."- H. E. Adıvar
imza
Bir kimsenin her zaman aynı biçimde yazageldiği adı
imza
İmzalamak işi
imza
Mektup, dilekçe, senet gibi kâğıtların altına adını yazma
imza
Bir kimsenin, bir yazının altına bu yazıyı yazdığını veya onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde yazdığı ad veya işaret
imza
Yazının altındaki işaret
imza
Bir kimsenin, bir yazının altına bu yazıyı yazdığını veya onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde yazdığı ad veya işaret: "Mektubun sonunda imzamı görür görmez kim bilir ne kadar şaşıracaksın."- Y. K. Karaosmanoğlu. İmzalama işi
imza
Herhangi bir dalda ün yapmış yazar, sanatçı
İMZA
(Osmanlı Dönemi) Kendi ismini veya kendine ait bir işareti, kendisinin kabullenerek yazması
İMZA
(Osmanlı Dönemi) İcra ve tamam eylemek