تعريف improved في الإنجليزية التركية القاموس.
- {f} geliştir: adj.geliştirilmiş
- yenilenmiş
- düzeltilmek
- iyileştirilmiş
- geliştir
Kesinlikle geliştirdin.
- You've definitely improved.
Neredeyse her şey geliştirilmektedir.
- Almost everything has been improved.
- {s} ilerlemiş
- {f} geliştir: adj.iyileş
- {s} gelişmiş
Gelişmiş yaşam şartlarına acil bir ihtiyaç var.
- There is an urgent need for improved living conditions.
Yine de, işler gerçekten gelişmiş değil.
- Still, things haven't really improved.
- {s} düzelmiş
- {s} iyileşmiş
- geliştirilmiş
- improve
- gelişmek
- improve
- geliştirmek
Rahip insanların maneviyatını geliştirmek için çalıştı.
- The priest tried to improve the people's morals.
Roosevelt, Amerika'nın Japonya ile ilişkileri geliştirmek için çok çalıştı.
- Roosevelt worked hard to improve America's relations with Japan.
- improve
- ilerletmek
Ben İngilizcemi ilerletmek istiyorum.
- I want to improve my English.
Fransızcamı ilerletmek isterim.
- I'd like to improve my French.
- improved land
- (Çevre) imarlı alan
- improved breed
- ıslah edilmiş ırk
- improved pasture
- ıslah edilmiş otlak
- improved seed
- islah edilmiş tohum
- improved seed
- ıslah edilmiş tohum
- improved acidity
- (Gıda) gelişen asitlik
- improved area
- (Askeri) ISLAH EDİLMİŞ DEPOLAMA SAHASI: Her mevsimde depolama faaliyetlerine imkan verecek şekilde tesviye edilmiş ve sertleştirilmiş açık depolama sahası
- improved breeds
- (Tarım) ıslah edilmiş ırklar
- improved conventional munitions
- (Askeri) GELİŞTİRİLMİŞ KONVANSİYONEL MÜHİMMAT: Bir top harp başlığı veya mermisinden çıkan iki veya daha fazla antipersonel veya antimateryal ve/veya zırh delici bombacıklarının atılması ile tanımlanan harp mühimmatı
- improved conventional munitions; integrated collection management
- (Askeri) geliştirilmiş konvansiyonel mühimmat; birleştirilmiş toplama yönetimi
- improved data modem
- (Askeri) geliştirilmiş veri modemi
- improved emergency message automatic transmission system
- (Askeri) geliştirilmiş acil durum otomatik mesaj iletim sistemi
- improved fire control system
- (Askeri) geliştirilmiş ateş kontrol sistemi
- improved good
- (Ticaret) geliştirilmiş mal
- improved goods
- (Ticaret) geliştirilmiş mallar
- improved road
- ıslah edilmiş yol
- improved seed
- (Tarım) ıslah edilmiş tohumluk
- improved shell hole
- (Askeri) ISLAH EDİLMİŞ MERMİ ÇUKURU: Savunmalı bir vaziyette konmuş mermi çukuru. Bak. "hasty intrenchment"
- improved shell hole
- (Askeri) ıslah edilmiş mermi çukuru
- improved wood
- (Marangozluk) iyileştirilmiş kereste
- improve
- ilerlemek
Öğrenci ilerlemek zorunda.
- The pupil has to improve.
- improve
- {f} artırmak
Sarımsak yemeğin lezzetini artırmak için kullanılır.
- Garlic is used to improve the taste of food.
- improve
- iyileştirmek
Dan eski kütüphanesini iyileştirmek için yerel vakıflardan fon aldı.
- Dan received funds from local foundations to improve his old library.
Tom hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için gücü dahilinde her şeyi yapıyor.
- Tom is doing everything within his power to improve the patients quality of life.
- improve
- düzelmek
- improve
- iyileşmek
- improve
- {f} ıslah etmek
- improve
- {f} düzeltmek
Durumu düzeltmek için daha çok çalışmalıyız.
- To improve the situation, we must work harder.
- improve
- yükselmek
- improve
- kalkındırmak
- improve
- bayındırlaştırmak
- improve
- onmak
- improve
- değerlendirmek
- improve
- geliştirme
Tom gerçekten geliştirmek istiyor.
- Tom really wants to improve.
Rahip insanların maneviyatını geliştirmek için çalıştı.
- The priest tried to improve the people's morals.
- improve
- iflah olmak
- improve
- durumu düzelmek
- improve
- değerlenmek
- improve
- gelişme göstermek
- improve
- ondurmak
- improve
- değerini arttırmak
- improve
- ıslah
- improve
- ıslahatçı
- improve
- gelişme kaydetmek
- improve
- artmak
- improve
- reform yapmak
- improve
- imar etmek
- improve
- iyiye gitmek
- improve
- geliştir
Tom İngilizcesini geliştirmek için çok çalışıyor.
- Tom is working hard to improve his English.
Eğer gayret edersen İngilizceni geliştirebilirsin.
- You can improve your English if you try.
- can be purified; can be improved
- saf olabilir; geliştirilebilir
- self-improved
- kendi kendini yetiştirmiş
- dual purpose improved conventional munitions
- (Askeri) çift maksatlı geliştirilmiş konvansiyonel mühimmat
- improve
- yola girmek
- improve
- duzelmek
- improve
- istifadeli bir hale getirmek
- improve
- {f} düzeltmek, yoluna koymak; düzelmek, yola girmek: Özhan's health is improving. Özhan'ın sağlığı düzeliyor
- improve
- (Askeri) İYİLEŞTİRMEK, ISLAH ETMEK, GELİŞTİRMEK, DÜZELTMEK
- improve
- improvementdüzelme
- improve
- salah
- improve
- terakki
- improve
- ilerleme
İlerleme için hâlâ yer var.
- There's still room for improvement.
Öğrenci ilerlemek zorunda.
- The pupil has to improve.
- open improved storage area
- (Askeri) DÜZELTİLMİŞ AÇIK DEPOLAMA SAHASI: Malzeme yükleme ve boşaltma ve ilgili diğer faaliyetlerin etkili bir şekilde yapılmasına olanak sağlayacak şekilde tesviye edilip sert zemin haline getirilmiş veya uygun bir malzeme ile kaplanmış açık saha
- open improved storage space
- (Askeri) DÜZELTİLMİŞ AÇIK DEPOLAMA SAHASI: Bak. "open improved storage area"
- semi improved area
- (Askeri) YARI ISLAH EDİLMİŞ DEPOLAMA SAHASI: Tesviye edilmiş, bazı uygun malzeme ile kaplanmış olmakla beraber, sertleştirilmemiş olan açık depolama sahası