Bir şey oldukça etkileyici değilse,onu hatırlamam.
- Unless it's something fairly impressive, I won't remember it.
Onu çok etkileyici buluyorum.
- I find her very impressive.
Ben gerçekten onları hayran bırakmak istiyorum.
- I really want to impress them.
Ben gerçekten onu hayran bırakmak istiyorum.
- I really want to impress him.
Herkesi etkilemek istiyorum.
- I want to impress everyone.
Beni etkilemekten asla vazgeçmiyorsun.
- You never cease to impress me.
O gerçekten cazip geliyor.
- That sounds really appealing.
Öyle bir yer gerçekten cazip değildir.
- A place like that is not really appealing.
Sergi çok etkileyiciydi.
- The exhibition was very impressive.
Adayı her ziyaret edişimde, doğanın güzelliğinden etkilendim.
- Whenever I visited the island, I was impressed with the beauty of nature.
Bence o gerçekten albenilidir.
- I think that's really appealing.
Çok çekici görünmüyor.
- It doesn't sound too appealing.
O bana çekici bir görünüm verdi.
- She gave me an appealing look.
Onu daha güzel ve çekici yapmak için dili aklamak mümkündür.
- It is possible to launder language to make it more appealing and uplifting.
Havaiili konuşmayı öğrenmek istiyorum, böylece kız arkadaşımı etkileyebilirim.
- I want to learn to speak Hawaiian, so I can impress my girlfriend.
Manzaradan derinden etkilendim.
- I was deeply impressed by the scenery.
O çağlayanlar etkileyici bir şekilde büyüktür.
- Those rapids are impressively large.
You impressed me with your command of Urdu.
Such admonitions, in the English of the Authorized Version, left an indelible impress on imaginations nurtured on the Bible .
We impressed our footprints in the wet cement.
That first view of the Eiger impressed itself on my mind.
The liner was impressed as a troop carrier.
Henderson impressed in his first game as captain.
... So it's, I think very impressive thing you're ...
... ceremony use a strong impressive young man ...