Dışarı çıkmak zorunlu.
- It's imperative to go out.
Derhal hareket etmen zorunludur.
- It is imperative for you to act at once.
Sınırları kurmak şarttır.
- Setting limits is imperative.
Bu duruma başka bir çıkar yol bulmamız şart.
- It is imperative that we find another way out of this situation.
Dikkatli bir şekilde talimatları izlemek zorundasın.
- It's imperative that you follow the instructions carefully.
Derhal hareket etmen zorunludur.
- It is imperative for you to act at once.
Kahkaha iyi bir ilişkide esastır.
- Laughter is essential in a good relationship.
Benzetme esasen doğrudur.
- The analogy is essentially correct.
Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.
- Just do the essential repairs, please.
Sağlık mutluluk için gereklidir.
- Health is essential to happiness.
Tom temel olarak haklıydı.
- Tom was essentially right.
Eğitim, yaşamın en temel yönlerinden biridir.
- Education is one of the most essential aspects of life.
Visiting Berlin is an imperative.
The verbs in sentences like Do it! and Say what you like! are in the imperative.
It is imperative that you come here right now.
e.g. speak now or forever hold your peace.
e.g. (in Italian) portiamoglieli - let's take them to him.
... radio stations editing out your imperative "no matter ...