Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

immoderate, exceeding normal bounds, extreme

listen to the pronunciation of immoderate, exceeding normal bounds, extreme
الإنجليزية - التركية

تعريف immoderate, exceeding normal bounds, extreme في الإنجليزية التركية القاموس.

excessive
{s} fazla

Fazla kumar, uyuşturucu bağımlılığına benzer beyin değişimlerine neden olur. - Excessive gambling causes the same brain changes as a drug addiction.

Tom haddinden fazla gürültü hakkında şikayet etti. - Tom complained about the excessive noise.

excessive
{s} azgın
excessive
{s} lüzumsuz
excessive
(Tıp) Fazla aşırı
excessive
ziyade
excessive
müthiş
excessive
(Ticaret) çok büyük
excessive
aşkın
excessive
çok fazla

O çok fazla sigara içiyor. - She smokes excessively.

excessive
{s} haddinden fazla

Tom haddinden fazla gürültü hakkında şikayet etti. - Tom complained about the excessive noise.

excessive
{s} aşırı

Aşırı sigara içmek sağlığa zarar verir. - Excessive smoking will injure your health.

Lütfen aşırı içki içmekten kaçın. - Please refrain from excessive drinking.

excessive
{s} fahiş
excessive
{s} ölçüsüz

Suyu ölçüsüz ve aşırı miktarda içmek su zehirlenmesi ile sonuçlanabilir, potansiyel olarak ölümcül bir durum. - Drinking excessive and extreme amounts of water can result in water intoxication, a potentially fatal condition.

excessive
{s} taşkın
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} excessive
immoderate, exceeding normal bounds, extreme
المفضلات