Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.
- I've always wondered what it'd be like to have siblings.
Çok fazla aksiyon içermeyen filmlerde hep sıkılırım.
- I'm always bored with films that have little action.
Anlamıyorum. Niye hep onunla takılıyorsun?
- I don't understand. Why do you hang out with her all the time?
Ben bunu hep yaparım.
- I do it all the time.
Her zaman şarkı söylüyorsun.
- You're always singing.
Bill her zaman dürüsttür.
- Bill is always honest.
Daima sözlüğünü el altında bulundur.
- Always have your dictionary close at hand.
Bana daima yardım ettiniz.
- You've always helped me.
Bill her zaman dürüsttür.
- Bill is honest all the time.
O, her zaman sessizdi.
- He was silent all the time.
Tom sürekli Mary hakkında düşünüyor.
- Tom thinks about Mary all the time.
John sürekli hatalar yapıyordu.
- John was making mistakes all the time.