immediately; now; right away.

listen to the pronunciation of immediately; now; right away.
الإنجليزية - التركية

تعريف immediately; now; right away. في الإنجليزية التركية القاموس.

at once
hemen

Onu hemen tanıdım, çünkü onu daha önce görmüştüm. - I recognized him at once, because I had seen him before.

Bari hemen başlayalım. - We may as well start at once.

at once
derhal

Derhal işimize başlayalım. - Let's begin our work at once.

Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım. - Having seen him in the picture, I recognized him at once.

at once
defaten
at once
anide

Aniden bir silah sesi duyduk. - All at once we heard a shot.

Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı. - All at once the sky became dark and it started to rain.

at once
hemencecik
at once
ani olarak
at once
şıp diye
at once
aynı zamanda

Aynı zamanda iki şeyi yapamazsın. - You can't do two things at once.

at once
akabinde
at once
bir defada

Bu işlerin hepsini bir defada yapmaya çalışma. - Don't try to do all these things at once.

Kimse bir defada iki şeyi yapamaz. - Nobody can do two things at once.

at once
birden

Her şey birdenbire oldu. - Everything happened all at once.

Birdenbire, o konuştu. - All at once, he spoke out.

at once
aniden

Aniden bir patlama oldu. - All at once there was an explosion.

Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı. - All at once the sky became dark and it started to rain.

at once
aynı anda

Aynı anda ışıklar kesildi. - All at once the lights went out.

Aynı anda kaç tane iş yapabilirsin? - How many jobs can you do at once?

at once
birdenbire

Birdenbire, o konuştu. - All at once, he spoke out.

Bu birdenbire olmadı. - It didn't happen all at once.

at once
hep bir ağızdan
الإنجليزية - الإنجليزية
at once

Tell the doctor to come at once. She is having a baby.

immediately; now; right away.
المفضلات