imlâ

listen to the pronunciation of imlâ
التركية - الإنجليزية
spelling, orthography yazım
spelling; orthography
dictation of words
dictation
spelling

Your composition was good except for the spelling. - Kompozisyonun imla hariç iyiydi.

He pointed out some spelling errors to her. - Ona bazı imlâ hatalarını gösterdi.

orthographic

I am in favor of a German orthographic reform. - Ben Alman imla reformundan yanayım.

orthographical
orthography
refilling
(Askeri) filler
orthography
spelling

It's a good paper, apart from a few spelling mistakes. - Birkaç imla hatasının dışında, o iyi bir evrak.

He pointed out some spelling errors to her. - Ona bazı imlâ hatalarını gösterdi.

orthographically
{i} dictation
imlâ hatası yapmak
misspell
imlâ kılavuzu
speller
imla hatası
Spelling mistake
imla kuralları
spelling rules
İmla kılavuzu
Speller
imla etmek
1. to dictate. 2. to fill, fill up
imla maddeleri arası hat sonlandırma birimi
(Askeri) intermatrix line termination unit
imla yanlışı
spelling mistake
imlâ dinamosu
charger
imlâ kurallarına uyarak yazan kimse
speller
imlâ yarışması
spelling bee
petek imla hakkı
(Askeri) beehive shaped charge
aktarma imla hakkı
(Askeri) relay charge
atalet ölçü birimi; imla maddeleri arası birim
(Askeri) inertial measuring unit; intermatrix unit
bozuk imlâ
cacography
düz imla
plane fill
fonetik imlâ
phonetic spelling
ilave imla hakkı
(Askeri) supplemental charge
kesici imla hakkı
(Askeri) cutting charge
kil imla
clay embankment
sırık imla hakkı
(Askeri) pole charge
التركية - التركية
Yazım: "İmla bahsi, yalnız bizde değil, Fransa'da dahi gariplikler uyandırmıştır."- A. Rasim
Yazım
Doldurma, doldurulma
(Osmanlı Dönemi) yazı kâidesi; kâideler
İMLA
(Hukuk) Doldurma, dikte etme
İMLA
(Osmanlı Dönemi) Müddeti mühlet vererek uzatma
İMLA
(Osmanlı Dönemi) Yazı yazma. (Dikte)
İMLA
(Osmanlı Dönemi) Doldurma, doldurulma
İMLA
(Osmanlı Dönemi) Bir dildeki kelime ve sözleri doğru yazma bilgisi
imla etmek
Birine söyleyip yazdırmak
imla etmek
Doldurmak
imla yanlışı
Yazıda yapılan yanlış, yazım yanlışı
İMLA SURETİYLE
(Hukuk) Söyleyip yazdırarak
imlâ
المفضلات