O aslında serbest piyasa sistemini destekledi.
- He basically supported the free market system.
Aslında kendi başıma olmayı tercih ederim.
- I basically prefer being by myself.
Temelde, kesinlikle haklısın.
- Basically, you're absolutely right.
Ben temelde hiç kimseyim.
- I'm basically a nobody.
Temel olarak gelme nedenim bu.
- That's basically why I came.
Onların söylediği şey temel olarak budur.
- That's basically what they're saying.