Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar.
- Japanese women carry their babies on their backs.
Kadınlar gerçekten ellerinden geleni yaptılar.
- The women really gave it their utmost.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
- Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
O, çocuklarını kendi etrafına topladı.
- He gathered his children around him.
Kadınlar gerçekten ellerinden geleni yaptılar.
- The women really gave it their utmost.
Kadınlar ondan hoşlanmadılar.
- Women didn't care for him.
Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.
- Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.
Genç adamlar tüm zorluklara rağmen bunu yapacaklarını söylediler.
- The young men said that they would do it despite all of the difficulties.
Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir.
- It is dangerous for children to play in the street.
Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
- It seems that the children will have to sleep on the floor.
Çocukları çantaya koymayın.
- Don't put children into the bag.
Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler.
- Parents teach their children that it's wrong to lie.
O, birçok gruplara konuşmalar yaptı.
- He made speeches to many groups.
Onlar beşer kişilik gruplar oluşturdular.
- They formed themselves in groups of five.
Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar.
- Those young men are independent of their parents.
Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir.
- This building is a capsule hotel lodging men and women.