Kadınlar gerçekten ellerinden geleni yaptılar.
- The women really gave it their utmost.
Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar.
- Japanese women carry their babies on their backs.
O, çocuklarını kendi etrafına topladı.
- He gathered his children around him.
Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
- It seems that the children will have to sleep on the floor.
Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar.
- Japanese women carry their babies on their backs.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
- Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.
- Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
O, çocuklarını kendi etrafına topladı.
- He gathered his children around him.
Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir.
- It is dangerous for children to play in the street.
Ebeveynler çocuklarına yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu öğretirler.
- Parents teach their children that it's wrong to lie.
Çocukları çantaya koymayın.
- Don't put children into the bag.
Onlar beşer kişilik gruplar oluşturdular.
- They formed themselves in groups of five.
O, birçok gruplara konuşmalar yaptı.
- He made speeches to many groups.
Oğlum kadınların erkeklerden daha güçlü olduklarını düşünüyor.
- My son thinks women are stronger than men.
Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar.
- Those young men are independent of their parents.