illustration search example

listen to the pronunciation of illustration search example
الإنجليزية - التركية

تعريف illustration search example في الإنجليزية التركية القاموس.

women
kadınlar

Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim. - Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.

Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız. - We men are used to waiting for the women.

children
çocuklar

Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir. - It is dangerous for children to play in the street.

Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi. - It seems that the children will have to sleep on the floor.

women
kadın

Kadınlar ondan hoşlanmadılar. - Women didn't care for him.

Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar. - Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.

men
adam

Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı. - Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.

İki adam rekabet kazasından sonra Taiwan'da kollarını koparttılar. - Two men had their arms severed in Taiwan after a tug-of-war accident.

children
i., çoğ., bak. child
children
çocuk

ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir. - According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.

Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi. - It seems that the children will have to sleep on the floor.

men
insan/erkek/adam
children
çocukları

Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler. - Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.

Çocukları çantaya koymayın. - Don't put children into the bag.

children
(Bilgisayar) alttakiler
children
döl döş
women
kadın milleti
men
(Tıp) Her ay tekrarlayan uterus kanaması (adet) anlamına önek
groups
gruplar

Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın. - Work on the assignment in small groups.

O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti. - He confessed in court that he was in touch with racist groups.

men
erkek

Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir. - This building is a capsule hotel lodging men and women.

Futbol zorunlu olarak erkeklerle sınırlı değildir. - Soccer is not necessarily confined to men.

children
childs
women
i., çoğ., bak. woman
الإنجليزية - الإنجليزية
photographs
men
children
women
groups
illustration search example

    الواصلة

    il·lus·tra·tion search ex·am·ple

    التركية النطق

    îlıstreyşın sırç îgzämpıl

    النطق

    /ˌələsˈtrāsʜən ˈsərʧ əgˈzampəl/ /ˌɪləsˈtreɪʃən ˈsɜrʧ ɪɡˈzæmpəl/
المفضلات