Eski ofis daha az aydınlatılmıştı.
- The old office was less illuminated.
Ayin sırasında binlerce mum kiliseyi aydınlattı.
- Thousands of candles illuminated the church during the ceremony.
Oda kırmızı ışıklarla aydınlatıldı.
- The room was illuminated with red lights.