Karanlık alanları aydınlatmak için bir el feneri kullanırım.
- I use a flashlight to illuminate dark areas.
Karanlık alanları aydınlatmak için bir el feneri kullanırım.
- I use a flashlight to illuminate dark areas.
Gün ışığı ortalığı aydınlatır, acılar da ruhu.
- Sun lights the landscape, pain illuminates the soul.
Meydan parlak ışıklarla aydınlatıldı.
- The square was illuminated by bright lights.
The building's architect failed to account for natural light availability and specified more lighting fixtures than needed, resulting in over-illumination and leading to increased headache incidence for some building occupants.