ilk elden

listen to the pronunciation of ilk elden
التركية - الإنجليزية
first-hand

Check out some of these first-hand testimonials. I have to be as objective as possible. - Bu ilk elden referansların bazılarına kontrol edin. Mümkün olduğunca objektif olmalıyım.

at first hand

I got the information at first hand. - Bilgiyi ilk elden aldım.

The reporter learned about war at first hand. - Muhabir savaş hakkında ilk elden öğrendi.

first hand

I got the information at first hand. - Bilgiyi ilk elden aldım.

You can believe me, because I heard this news first hand. - Bana inanabilirsin, çünkü bu haberi ilk elden duydum.

firsthand

Tom gave police a firsthand account of what had happened. - Tom polise ne olduğuna dair ilk elden bilgiler verdi.

I experienced it firsthand. - Onu ilk elden yaşadım.

1. (buying something) direct (without using a middleman). 2. (learning something) firsthand. 3. first, at the outset
ilk el
(Ticaret) primary
ilk el
firsthand
ilk el
first hand
ilk el
first-hand
التركية - التركية
Baştan başlayarak; dolaysız, aracısız
ilk elden
المفضلات