First of all, I'm very worried about my daughter's health.
- İlk önce ben kızımın sağlığı hakkında çok kaygılıyım.
No one believed me at first.
- İlk önce kimse bana inanmıyordu.
I hated Tom at first.
- Tom'dan ilk önce nefret ettim.
How did you hear about Tatoeba in the first place?
- Tatoeba'yı ilk önce ne zaman duydun?
Tom should've told Mary the truth in the first place.
- Tom gerçeği ilk önce Mary'ye söylemeliydi.
Bob reached the finish line first.
- Bob bitiş çizgisine ilk önce ulaştı.
For him, divorce is a good invention, with one sole disadvantage: you have to get married first.
- Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.