What changes the world is communication, not information.
- Dünyayı değiştiren bilgi değil iletişimdir.
However, only the human community has verbal languages as a means of communication.
- Ancak, sadece insan topluluğunun bir iletişim aracı olarak sözlü dili vardır.
She'd like him to get in touch with her as soon as possible.
- O, onun mümkün olan en kısa sürede onunla iletişim kurmasını istiyor.
Let's keep in touch by e-mail.
- E-posta yoluyla iletişimi sürdürelim.
The setting influences the conversation.
- Ortam iletişimi etkiler.
Social relationships influence conversations.
- Sosyal ilişkiler iletişimi etkiler.
He has a perfect command of English.
- Mükemmel bir İngilizce iletişimi var.
Tom has a good command of French.
- Tom'un iyi bir Fransızca iletişimi var.
Tom has good communications skills.
- Tom'un iyi iletişim becerileri var.
The rocket put a communications satellite into orbit.
- Roket yörüngeye bir iletişim uydusu koydu.