They monitored the enemy's radio communications.
- Düşmanın telsiz iletişimlerini izlediler.
However, only the human community has verbal languages as a means of communication.
- Ancak, sadece insan topluluğunun bir iletişim aracı olarak sözlü dili vardır.
To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
- Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
She'd like him to get in touch with her as soon as possible.
- O, onun mümkün olan en kısa sürede onunla iletişim kurmasını istiyor.
I can't get touch in with him.
- Onunla iletişim kuramam.
The setting influences the conversation.
- Ortam iletişimi etkiler.
Social relationships influence conversations.
- Sosyal ilişkiler iletişimi etkiler.
He has a perfect command of English.
- Mükemmel bir İngilizce iletişimi var.
He has a good command of English.
- O, iyi derecede İngilizce iletişimine sahiptir.
The rocket put a communications satellite into orbit.
- Roket yörüngeye bir iletişim uydusu koydu.
They monitored the enemy's radio communications.
- Düşmanın telsiz iletişimlerini izlediler.